"Ve ben sende hiçbir şeydim sen bende herşeyken."
Annem derdi ki; Bak çocuğum utanmayan yüzden, yağmur almayan gözden, kalp inciten sözden, fırıl fırıl dönen gözden,; Tütmeyen bacadan, para isteyen hocadan, merhametsiz kocadan, laf taşıyan komşudan; Vermeden alan elden, dua bilmeyen dilden, şükür etmeyen kalpten sakınacaksın. Ömür dediğin dalda bir kuru yaprak, er geç bir rüzgarla toprağa düşecek, onun için süren dolmadan sepetini hayırla dolduracaksın. İnsanoğlunu etten ibaret sanma bu ruhun hesabını da vereceksin...
Kim çok istiğfar ederse, Allah'ü teala her sıkıntısından kurtuluş, her darlıktan genişlik verir ve ummadığı yerden rızıklandırır.
Cenab-ı hak Hz. Yakup'a sual eyledi...
" Sana yusufu niçin geri verdiğimi biliyormusun ? " Bilmiyorum Ya Rabbi" dedi Hz. Yakup. Ve Allah (c.c.) buyurdu; " Çünkü bütün ümidini bana bağladın..."
ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK...!
Filleri yetiştirmek için, onları küçükken kalın bir zincirle bir kazığa bağlarlar. Tabii ki yavru filin bu zinciri koparabilmesi imkansızdır... Küçük fil bir süre bu esaretten kurtulmak için tüm gücüyle çabalar ama sonuç değişmez, özgürlüğüne kavuşamaz ve kabullenir... Yıllar geçer, fil kocaman olur, güçlenir. Bağlı olduğu kazığın ve zincirlerin onlarca katı güce sahiptir artık. Ancak fil asla bunu denemez. Çünkü o özgür olamayacağına bir kez inanmıştır bir kez.. Artık kırılamayan şey zincir değil, filin inancıdır. Bu duruma " Öğrenilmiş Çaresizlik" deniliyor...! UNUTMAYIN .. Kendi ZİNCİR lerinizden kurtulabildiğiniz an gerçek özgürlüğü tadarsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder